Dünya'nın en iyi kaplıca suyuna sahip olan ve şifa cenneti olarak bilinen Haymana, doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi yapısı ile de bilinir. Bu yapılardan biri efsanelere konu olan Cimcime Sultan Türbesi ise ilginç hikayesi ile dikkat çekiyor.
Haymana ilçesi doğal güzellikleri, temiz havası ve şifalı termal suları nedeniyle turistlerin gözdesi olan yerlerden biridir.
Haymana ayrıca tarihi olarak çok büyük bir geçmişe sahiptir. Hitit, Frig, Roma ve Bizans'a ev sahipliği yapan Haymana Anadolu'nun Türkleşmesinden sonra sırayla Selçuklu ve Osmanlı devletlerinin yönetimine girmiştir.
Yılda 500 bine yakın turistin ziyaret ettiği Haymana'da bulunan ve yerel halk tarafından yıllar boyu aktarılan ilginç ve üzücü bir hikâyeye sahip olan Cimcime Sultan Türbesi ise ziyaretçilerin en merak ettiği yapılar arasında yer alır.
CİMCİME SULTAN'IN HİKAYESİ
Anlatılan hikayeye göre çocuğu olmayan bir aile saraya giderek Cimcime’yi evlat edinirler. Onu sevgi ve ilgiyle büyütürler. Yıllar sonra ailenin bir kız çocuğu dünyaya gelir. Evin küçük kızı büyümeye başladıkça Cimcime’yi de içten içe kıskanır ve onu evde istemediğini dile getirir. Anne de kendi çocuğu olduktan sonra Cimcime’ye eski özeni göstermez ve o da Cimcime’nin evden gitmesi için kocası ile konuşmaya karar verir. Artık evde istenilmediğini ve sevilmediğini anlayan Cimcime’nin ise üzüntüsünden bütün vücuduna büyük yaralar atmaya başlar.
Günler böyle geçerken anne, evin babasını da iyice kışkırtarak Cimcime’nin evden gönderilmesi adına çalışmalara başlar. Her gün huzuru daha da bozulan baba ise bir gece Cimcime’yi uykusunda kucağına alır ve evlerinden oldukça uzak bir yer olan ormanlık alana bırakır. Günümüzde kaplıcaların bulunduğu bu bölgede uyanan Cimcime ise terk edildiğini anladığı anda daha da kederlenir.
Vücudundaki yaraların her geçen gün daha da artması ve ağrılarının çoğalması ile ise yakınlarda bulunan sıcak suyun içine girerek yıkanır. Yıkandıkça yaralarının iyileştiğini ve sivilcelerinin geçtiğini fark eden Cimcime, suya her girdiğinde daha da güzelleşmeye başlar.
Geçen zamanın ardından babası Cimcime’yi yalnız başına bıraktığı için vicdan azabı çeker ve onu aramaya koyulur. Bıraktığı yere gittiği anda kızının çok güzelleştiğini gören baba hayretler içerisinde kalır. Cimcime babasına şifalı sularla yıkandığını ve suya her girdiğinde şifa bulduğunu söyler.
Babası her ne kadar onu alıp eve geri dönmek istese de Cimcime bulunduğu yerden ayrılmak istemez. Babasına öldüğü zaman kendisini bulunduğu bölgeye gömmesini ve türbe yaptırmasını söyler. Vefatına kadar bölgede yaşamaya devam eden Cimcime vefat ettiğinde, babası onun vasiyeti üzerine bulunduğu yere defnederek onun türbesini yaptırır. O günden beri ise suyun şifası ve Cimcime’nin hikayesi dilden dillere aktarılarak binlerce hastaya deva olur.
Yorum Yazın