Polatlı ilçesinde 58 yıldır kuru temizleme işi ile uğraşan esnaf Selahattin Demir, 30 yıldır unutulan kıyafetleri dükkanında biriktiriyor. Selahattin Amca dükkanda çalışan aletlerin yankısını engellemek için tavana astığı elbiselerin unutulmasıyla beraber nadide bir koleksiyon sahibi olmuş durumda.
Selahattin'in amcanın koleksiyonunda Kıbrıs Harekatı'nda hayatını kaybeden şehidin paltosundan, albay oğlunun üniformasına kadar pek çok kıyafet mevcut.
Köyden ailesiyle yaşadığı sorunlar yüzünden Ankara'ya geldiğini aktaran Selahattin Demir bu yüzden Ankara'ya geldiğini ve Ulus'ta bir kişi sayesinde işe girdiğini belirterek, "1940 doğumluyum, Ankara'ya geldim. 12 yaşındayım ama ne iş olsa gireceğim çünkü köyden umudum yok benim. Birisinin yanına gittim 'Buralarda sefalet içerisinde kaldım, bana bir iş verirseniz ölünceye kadar size dua ederim' dedim. O da bana 'Yarın bir gel bakalım' dedi. Kendi fabrikalarına telefon etti. Onlar da dediler gelsin. Ertesi gün gittim ve çıkan lastikleri ambalajladım" diye konuştu.
Daha sonrasında farklı bir işe girdiğini aktaran Selahattin Amca, sabahları işte çalışıp akşamları da kırda yattığını belirterek patronunun güvenini kazandığını söyledi. Sonrasında ise patronu Selahattin Amca'ya güvenerek iş yerinde kalmasına izin vermiş ve bu sayede çarşafların üzerinde yatabilmiş.
"Kıbrıs Harekatı'na giden birisi buraya elbisesini verdi"
1964'den beri kuru temizleme işi yaptığına dikkati çeken Selahattin Amca, "Ben dükkanı 1964'te açtım, o zamanlar Almanya'ya gidenler vardı. Geliyordu kıyafetleri unutuyordu, ölüyordu. Hatta Kıbrıs Harekatı'na giden birisi buraya elbisesini verdi subaydı. Orada şehit oldu. O kıyafeti birkaç seneye kadar bekletiyordum bir köylerin bekçileri istediler. Zabıtadan kalanları, subaydan kalanları ben de öyle verdim" ifadelerini kullandı.
"Bir aşkla bağlı babam dükkanına"
Selahattin Amca'nın hızı Hülya Önder ise babasının düğünlerine bile dükkanı kapatıp geldiğini belirterek, "Babama ara ara yardıma geliyorum. Çünkü hiç yardımcısı yok tek başına yürütüyor dükkanı. 'Gelin Antalya'da size ev açalım' diyorum. Asla kabul etmiyor 'ben dükkanımı bırakamam' diyor. Yani bir aşkla bağlı babam dükkanına hatta düğünlerimizde bile insanlar gelip babanız nerde diye sorardı. 'Dükkanı kapatıp gelecek, onun başka çocuğu var' derdik. Yani bizden bile üstündür bu dükkan" diye konuştu.
Yorum Yazın